the man from earth

muhteşem bir film. kime izlettiysem bayıldı. tek mekanda geçen, arka fonda mozart'ın çaldığı efsane bir film. en aşağı 10 defa izlemişimdir. her seferinde yeni bir tat, yeni bir heyecan yaratmıştır. konu basit, bütçe düşük, işleniş muhteşem. (bkz: ölümsüzlük)

türkçeye "dünyalı" diye çevrilen cidden şahane bir filmdir. alışılagelmiş din kalıplarının dışında, öylesine bir şaka cümlesi etrafında şekillenen dinlere ve insanlık tarihine bakış açısının işlendiği eşsiz bir film. bu filmi bana sözlüğümüzün coder'ı, eski ev arkadaşım pascal borland izletmişti. adam nasıl iyi tanımışsa beni, izletmeden önce "abi bu filme bayılırsın" demişti ve cidden bayılmıştım filme. izleyin bu filmi. ve izletin. mest olursunuz.

bi donem trt nin belirli araliklarla duzenli olarak yayinladigi efsane film. trt yayinlamadan once filmi turkiye de bilen 12* kisi vardi. trt yayinlayinca 112 olmustur en fazla. fazla meshur olmadigindan mutevellit ben de ne zaman filmden anlayan biriyle konussam bu filmi oneririm izlemediyse diye. velhasil, sozlugumuzun coder'i, ex-boss , pascal borland a da onermistim zamaninda. tabii ki izlemisti kendileri. sonuc olarak, siz de izleyin. film bitince yuzunuzdeki hassiktir ya ifadesi esliginde sigaranizi ictikten sonra arkadaslariniza anlatin. onlar da izlesin. * 12 kesin bilgi degildir. daha az ya da daha cok olabilir.

efsane filmdir. felsefe babında dopdolu bir film. her izlendiğinde farklı şeyler sorgulanabilir. sonu da şaşırtmıştı beni biraz. kesinlikle izlenmelidir. hem hatırladığım kadarıyla o kadar uzun da değildi.

her seyi anlarım ama bu fılmın butcesının 185 mılyon dolar olduguna kımse ınandıramaz benı.

evey galli film önerin yeaa diye tweet attığında ben bi arkadaş dedi ama ben izlemedim al sen bi bak istersen diye önermiştim

olum bu film çok güzel lan kafa karıştırıyo biraz ama adamı kendine çeken bi film.ben film hakkında bi entry girmiştim silinmiş o türkçesiydi galiba.

(bkz: john oldman)

hayatımda izlediğim ilk filmdi (o tarzda) bir odada geçmesi, aptal bi hiperaktif sayılırım ama bu film farklı en birinci filmim budur favorimdir kendileri

sanılanın ve görünenin aksine film o görünen küçük odada geçmez. film beyninizde geçer. filmdeki eksik animasyonları, kurguları beyninizde, hayal gücünüzde izlersiniz. uzun uzun düşünmeye sevk eder. muazzam filmdir

izlediğim en yoğun filmdi kesinlikle. filmi izlerken kaç defa durdurduğumu, geri sardığımı hatırlamam. (bkz: ölmeden önce izlenmesi gereken filmler)

yıllardır rutin periyotlarla açıp izlediğim aslında herkes tarafındanda bilinmemesini istediğim mükemmelin sınırını zorlayan film.

sadece küçük bir mekanda çekilmiş ama düşüncelerinizi alıp götürdüğü zamanların ve mekanların gerçekten sınırı yok. diyaloglar efsane. kesinlikle izlenmesi gerekir.

dünya tarihinde çekilen en az bütçeli ve en iyi filmlerden biridir. izlerken derinlere götürür. özellikle boşlukta olan bir izleyiciye güzel ilaçtır. hayal ettirir ve sonunda şaşırtır. --- spoiler --- oğlunun kalp krizi geçirmesi efsanevi ağır bir sahne --- spoiler ---

--- spoiler --- dan: tanrı'ya inanıyor musun? tony: laplace'nin dediği gibi: "böyle bir hipnotize ihtiyacım yok." ama belki de vardır. edith: o her yerde. sadece göremiyoruz. harry: eğer benim de yapabildiğimin en iyisi bu olsaydı, ben de saklanırdım. --- spoiler --- muhteşem ötesi film.

bu filmi sevenler bu ikisini de sevecek; (bkz: 7 anos) (bkz: 12 angry men)

"aslında insan vücudu yaklaşık 190 yıl yaşayabilecek şekilde yapılanmıştır. ama bir çoğumuz kendimizi yavaş yavaş zehirleriz."

--- spoiler --- + saatler zamanı ölçer ama? - hayır, saatler sadece kendileri ölçer. bir saatin referansı yine başka bir saattir. --- spoiler --- felsefe ve beyin fırtınası yüklü efsane bir film. kafayı çalıştıran izlesin derim.

türkçe ismiyle dünyalı ateist alt yapılı filmlerden bir tanesi ama defalarca izlenecek bir film. kısaca konusu 14 bin yıldır yaşadığını iddia eden mağara adamının bir odada akademisyenlere başından geçenleri anlatması. kısıtlı alan ve kısıtlı kadroyla şahane film.

izle izlettir ..

the count of monte cristo'dan sonra en sevdiğim filmdir bu. bu filmi ilk keşfettiğimden beri belirli aralıklarla açar izlerdim ve notlar alırdım. sonradan ne olduysa, uzun zamandır izlemiyordum. bugün tekrar aklıma geldi ve gün içinde 2. izleyişim. 3. ye bile gidebilirim. evi biraz kurcalamam sonucunda eski notlarımı buldum ve üstüne eklemeler yaptım. gerçekten muazzam bir film.

i̇zledim güzeldi ama herkese hitap edecek bi film değil.

2018 yılı vizyona girecek olan devam filmi the man from earth holocene dur.

öpesim geliyor şöyle filmleri. bir film sadece diyaloglarla ancak bu kadar sürükleyici bu kadar etkileyici ve bu kadar heyecan verici olabilir. 12 angry man tadında bir film arayanlar için birebir diyebilirim. yalnız bu filmin senaryosunda bazı kısımlar kafamı karıştırdı mantık hatası var gibi geliyor hala. muhtemelen benim bilgisizliğimden kaynaklı ama çok da önemli değil zaten hissiyatı güzeldi. bildiğiniz tekdüze seyreden filmin çoşkusu vardı. zamanda yolculuk etmiş gibi gerçekçiydi duygusu. i̇zlememiş olsam kayıptı bu film benim için. daha nice kayıplarım var ve olacak da. sanırım hiç kayıp vermemek için 14.000 yıl yaşamak gerek :)

müthiş bir fikirden oluşmuş film. tek bir mekanda geçtiği halde öyle akıcıydı ki neredeyse gözümü kırpmadan izledim. beyin fırtınası yaptıkları (ki film bundan ibaret) dialoglar müthiş keyifliydi. --- spoiler --- konu isa'ya geldiğinde, no waayyy desem de (bkz: altyazılı film izleyince ingilizce konuşmak) o kısmı nasıl bağlayacaklarını çok merak ettim ve çok mantıklı bir yere bağladılar. gerçekten. ve orada bahsedilenler çok doğru. abartılı mitler, isa'dan çok önce ortaya çıkmış efsanevi hikayelerin, isa'ya mal edilmesi vs. haha, isa bir mağara adamı. çok iyi. --- spoiler --- bana ateist bir yapım değil de agnostik bir yapım gibi geldi.

filmi övme kısmını geçiyorum çünkü ben kimim böyle bir filmi öveceğim? izlemediyseniz aşağıyı okumayın lütfen. gidin izleyin zaten bir buçuk saatçik. ki izlerken cidden vakit nasıl geçiyor anlamıyorsunuz.tabii eğer "ne diyor ya bu adam??" diyip geri sararken geçen süreye gözünüz takılmazsa. . keşke kitap olsaydı da okusaydık. keşke biraz daha uzun olsaydı. keşke bir soru hakkı da bizim olsaydı. oradaki salak kız gibi "evcil dinozorunuz var mıydı?" diye de sormazdık yani. mesela ee derdim "hz.muhammed de sen miydin?" ya da acaba öbür adam mıydı? ya da tarihte böyle efsaneleşmiş kişiler bu tarz adamlar mıydı? pufff john karşımda olsaydı bir sürü şey sorardım mantıklı/mantıksız. bir de john allaşkına kendin gibi birini bulmuşsun ne bırakıyon ya? 50-100 yıl sonra (allah nasip eder de ölmezsek asdsgfdh) bilmem ne dağında falan buluşalım diyebilirdin yani. ayrıca hafif utanarak şöyle bi soru sorucam, en sonda dan sandy'yi niye öptü? hajhsadfhgfh yani tabii ki buraya takılmam mantıklı değil ama takıldım napiim. edith... film boyunca kendisine gıcık olmuştum fakaat film bitti. iki dk düşündüm. kurmacayı gerçekliğe çevirdim, john'u karşıma oturttum. uuu beybi.. sanırım ben de edith gibi bir miktar ağlar, zırlardım. ay belki baya dramatize edip bayılırdım bile ya haghsdahgf ben en çok dan'in kısımlarını, "geçen yıl bugün nerede olduğunu hatırlıyor musun?" tarzı basit düzeydeki sorularla, john'un, 5 akademisyenin saldırgan sorularını göğsünde yumuşatıp müthiş bir gole çevirmesini, biyologun alaycı tavrını sevdim. sadece son kısmı birazcık gereksiz buldum. ayrıca john!! seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım. insan oğluna veda etmeden gider mi? art sen delirdin diye will'i çağırmasaydı oğluna veda bile etmeden gidecektin yani ha? şrfsz. fakat yine de sana çok üzüldüm john.. yalnızlığını, yorgunluğunu hayal dahi edemiyorum. iyi ki araştırıp beğenip arkadaşlarıma önermişim, onlar izleyip beğenmiş ve teşekkür etmişler kiii ben de izlyebilmişim :d müthiş taktik bu arada tavsiye ediyorum. (sadece zevkine çok güvendiğiniz kişiler için tabii..) neyse onu bunu geçelim de geçmişte yaşanan hiçbir şeyi tamamen bilemeyeceğiz ya. son olarak.. lan, yoksa??

Amk filmi yüzünden yine yarın uykusuz kalacam. Filmin devam serisi olan the man from earth holocene ilki kadar sarmıyor ama ikisini birden bitirince bir boşluğa düşüyor insan. Uykunuz yoksa izleyen kirolar.

bu film için her zaman şunu söyleyeceğim ve ''what if'' diye düşüneceğim: --- spoiler --- John Yahuda olduğunu söyleseydi ve ihanet olayını anlatsaydı daha çok keyifle izlemez miydim... Edith'le bu konudaki çatışmasını izlemek hoş olurdu. --- spoiler ---